Matematik ve Sınırı Olmayan Üç Şey

Bazılarımız birçok şeyi sevmemize rağmen, matematiği bir türlü sevememiştir. Kendilerine bunun nedeni sorulduğunda ise, sıkıcılıktan (sevgisizlik), anlayamamaktan (bilgisizlik), yapamamaktan (tecrübesizlik) dolayı olduğunu söylemişlerdir. Şimdi bir bakalım gerçekten de bu üç şey bizim için bir sebep (sınır) olabilir mi?

Üç şeyin sınırı yoktur. Bunlar: SEVGİ - BİLGİ - TECRÜBE

Sevginin sınırı yoktur, çünkü "sen matematiği ne kadar seviyorsun?” sorusuna: "3 kilo seviyorum” veya "5 kilometre” seviyorum diyemeyiz. Eğer, bunları diyebiliyor olsaydık bir sınır koymuş olurduk. Sınır olmadığına göre sıkıcı demek de doğru olmaz sanırım.

Bilginin de sınırı yoktur. Çünkü; "sen matematik hakkında ne kadar bilgiye sahipsin?” sorusuna: "Bir çuval” , "bir bardak kadar” , "hiç” , "250 gram kıyma kadar” bilgiye sahibim diyemeyiz. Eğer bunları diyebilseydik işimiz çok kolay olurdu. Neden mi? Düşünün bir kütüphaneye gittiniz. Kapıdan içeri yarın ki sınav hatta 1 saat sonra ki sınav için bilgi almaya geldiniz. Kütüphane sorumlusuna soruyorsunuz: "efendim, benim matematik sınavım varda. Eğer, elinizde varsa sınava yetecek kadar 300 gramlık problem bilgisi, 750 gramlık çarpım tablosu bilgisi, 100 gramlık az kullanılmış matematik sevgisi ve biraz da taze sıkılmış dört işlem becerisi verebilir misiniz?” sizin bu sorunuzun üzerine kütüphane görevlisinin cevabı sanırım şu şekilde olur: "Burada bu dediklerin yok ama dedemden kalma 1 tonluk dayak var onu verebilirim. Merak etme para da istemem.” Ve siz de bu durumu anlayamaz ve kaçmaya başlarsınız.

Tecrübenin de sınırı yoktur, çünkü; "sen matematik hakkında ne kadar tecrübelisin?” sorusuna: "okuldan bizim ev kadar” , "belediyenin bana verdiği yetki kadar” , "3 kilogram az kavrulmuş fıstık kadar” , "400 gram kadar” tecrübeye sahibim diyemeyiz. Eğer, bunları diyebiliyor olsaydık bir sınır koymuş olurduk. Sınır olmadığına göre yapamam demek de doğru olmaz sanırım.

Sonuç olarak, sevgi, bilgi ve tecrübenin sınırı yoktur. Yani; matematiği sevebilir, anlayabilir ve yapabiliriz. Yeter ki kendi ön yargılarımızdan kurtulalım. Bakış açımızı biraz değiştirelim…